15 TEMMUZ DESTANI

Milletleri millet ve devletleri devlet yapan önemli ve unutulmaz destanları vardır.
Destanlar, korkusuz ve yürekli liderler ile o liderin peşinden giden toplulukların işidir.  Her lider yada her toplum destan yazamaz. Destan korkakların değil yürekli insanların işidir.
Her destan bir anıttır. Korkaklar asla zafer anıtı dikemezler.

Tarihin derinliklerinden bugüne, bizim unutulmaz destanlarımız vardır.
1-Malazgirt Destanı
2-1453 Fetih Destanı
3-Çanakkale Destanı
4-15 Temmuz Destanı

1071 Malazgirt destanıyla, Anadolu'nun kapılarını açarak, bir daha çıkmamak üzere, üzerinde yaşadığımız topraklara girerek, bu toprakları yurt ve vatan edinmişiz.

1453 Fetih destanıyla, onlarca defa feth edilme girişimine rağmen bir türlü feth edilemeyen ve yıkılmaz denilen İstanbul Surları yerle bir edilerek, İstanbul'u fethedip, Fatih Sultan Mehmet Han ve askerleri sayesinde Peygamber övgüsüne mazhar olmuşuz.

Çanakkale destanıyla adeta yok edilmiş bir millet olarak yeniden doğmuş ve yedi düvel denilen dünyanın en güçlü devletlerini dize getirerek Çanakkale sularına gömmüşüz.
Bu vatan için 7'den 70'e canlarımızı ortaya koyarak Çanakkaleyi geçilmez kılmışız.

15 Temmuz Destanıyla, hainler ve işbirlikçileri eliyle yapılmak istenen işgal girişimine karşı 7'den 70'e sokaklara dökülerek, işgal ve darbe girişimi bastırılmış, işgale izin verilmemiş ve yüz yılın destanı yazılmıştır. 15 Temmuz destanı Çanakkale'den sonra bu toprakların ikinci kurtuluş destanıdır.

Her destan ibretlerle doludur.
Destanlar güçle, insan sayısıyla değil, yürekle, ortaya konulan fedakarlıklarla, ölüm korkusuyla değil, canlar feda edilerek yazılır.

Son destanımız 15 Temmuz destanı,
4 yıl önce hem içimizdeki FETÖ hainlerine hem de onların dışarıdaki işbirlikçilerine karşı  kazanılan  önemli bir destandır. Bu destan tüm dünyaya verdiğimiz önemli mesajlar içerir.
Halkın karşısında hiç bir gücün duramayacağı, yaşanarak tüm dünyaya gösterilmiştir.

Bu destan silahla değil, yürekle yazılan eşi ve benzeri olmayan bir destandır.

15 Temmuz destanında, silahlarını milletimize ve devletimize doğrultanlar kaybetmiş, yüreklerini ortaya koyan milletimiz kazanmıştır.

Bizler bu destanda;
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ın, 15 Temmuz akşamı televizyon kanallarına bağlanarak, "Tüm milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum, havaalanlarına davet ediyorum, milletçe meydanlarda toplanalım, toplarıyla, tanklarıyla gelsinler ve ne yapacaklarsa yapsınlar. Ben şimdiye kadar, halkın üzerinde bir güç tanımadım" diyerek milletimize yaptığı davetini,

"Bak Ömer, sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Konu vatandır. Tuğgeneral Semih Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şehadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et" Diyerek, özel kuvvetler komutanlığını ele geçirmeye çalışan Semih Terzi´yi vurma emrini Ömer Halisdemir´e veren Özel Kuvvetler komutanı Zekai Aksakallı paşayı,

Ömer Halis Demir´in, sonu ölüme varan emir üzerine vakur bir sesle Zekai Paşa´ya hitaben, "Başüstüne komutanım, konu vatansa can feda, hakkım helal olsun siz de helal edin" diyerek, tek kurşunla, hain Semih Terzi´yi alnından vurarak öldüren, kendisi de şehit olan, Ömer Halis Demir´i

Komşularını eşinin kamyon kasasına doldurup, kendisi de direksiyona geçerek kamyonla taksim meydanına çıkan Şerife anneyi,

Tankların önüne yatan ve sıkılan kurşunlara karşı koşarak giden kahramanları, burada artık ölüm var geriye dönüş yok, rabbimizin huzuruna abdestli olarak gidelim diyerek, İBB önündeki süs havuzlarında abdest alan yiğitleri,

Daha 16 yaşında bu vatan için canını feda eden, genç şehidimiz, öğrencimiz, Şehit Mahir Ayabak´ı

Malını, işini, makamını ve çocuklarını geride bırakarak, bu vatan elden giderse bize yaşamak zuldür, diyerek şehit olan, şehidimiz, Şehit Mehmet Karaaslan´ı

Gözü dönmüş hainlerin niyetleri ortaya çıktığında, ihanetleri anlaşıldığında, Ankara´da uçakların kalkışına engel olmak düşüncesiyle, "VATAN İÇİN FEDA OLSUN" diyerek, Akıncı üssü etrafındaki binlerce hektarlık arazisini ateşe verip, ekinlerini yakan ve gökyüzünde siyah dumanlar oluşturarak uçakların kalkışını engelleyen Ankaralı kahraman çiftçimizi,

Bizim dünyada başka bir vatanımız yoktur diyerek, bir bacağı olmadığı halde, koltuk değneği ile sokağa fırlayan kahramanlarımızı,

Yediden yetmişe, bir ve tek vücut olup, hainlere ve bütün şer odaklarına karşı 21.Yüzyılın en büyük destanını yazan milletimizi ve devlet başkanımız sayın R. Tayyip Erdoğan'ı UNUTMAYACAĞIZ.

Bu vatanın ekmeğini yiyerek, suyunu içerek, havasını soluyarak yetişen, ancak bu vatana ihanet eden hainleri ve işbirlikçilerini, onlara destek olan şer odaklarını asla ve asla UNUTMAYACAĞIZ.

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde, devletine ve milletine hainlik eden FETÖ ve işbirlikçilerini nefretle, bizi yok etmeden bu toprakları işgal edemeyeceksiniz diyerek, canlarını ortaya koyan ve şehit olan kahramanlarımızı rahmetle,  Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla 7'den 70'e sokağa fırlayan, işgale karşı herşeyi göze alarak direnen ve vatanını koruyan, gazilerimizi ve milletimizi saygı ve minnetle anıyorum.

   Emin ÇIKRIKÇI
Milli Eğitim Müdürü