ÖĞRETMENLER GÜNÜ MESAJI

SAYGIDEĞER MESLEKTAŞLARIM

Bizler Türkiye’de bir milyon, Bahçelievler’de 6800 mensubu bulunan büyük bir aileyiz.

Bizler; “Yaratan rabbinin adıyla oku”(Ayet) diyen bir inancın, “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum”(Hz.Ali) diyen bir anlayışın, “Öğretmenler yeni nesil sizlerin eseri olacaktır”(Atatürk) diyen bir düşüncenin, “Dünyada her şeye değer biçilebilir ama öğretmenin eserine asla değer biçilemez.”(Sokrates) diyen bir dünya görüşünü temsilcileriyiz. 

Saygıdeğer öğretmenlerim gününüzü can-ı gönülden kutluyorum.

Hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki milletlerin var oluşlarını da yok oluşlarını da belirleyenler öğretmenlerdir.

Kıymetli Meslekdaşlarım;

Temeline sevgiyi koymadığımız, başını okşayıp bağrımıza basmadığımız hiçbir çocuğa öğretim yapamayız. Onun yüreğine girmedikçe beynini şekillendiremezsiniz. Bir çocuğu bir kenara bırakarak, yada okul dışına atarak ondan kurtulamayız.

Öğretmen sevgidir, öğretmen anne, babadır. Öğretmen sabreden ve affedendir.

Öğretmen sorunları çözen, kucaklayan ve yol gösterendir.

Öğretmen dert dinleyen, kucak açan, yardım edendir.

Ve Öğretmen yüreklere dokunan eldir.

Unutmayalım ki bizim hammaddemiz insandır ve hata yapma lüksümüz yoktur. Hatamız toplumun felaketi olacaktır.

Bizim tek bir evladımızın saçının telini dahi kaybetme lüksümüz yoktur. Her çocuğu yetim, her çocuğu öksüz kabul edip, mesleğimizi sınıflarla ve okul duvarlarıyla sınırlamadan gerçekleştirmek zorundayız.

Oturduğumuz evlerimizde  bizleri vuran, çocuklarımızı ellerimizden alan ve bizleri değerlerimizden uzaklaştıran, şer odakları tarafından içerisi acımasız tuzaklarla donatılan teknolojiye dayalı  tuzaklardan çocuklarımızı korumalıyız.

Eğitim dokunmakla ve gönüllerin fethiyle başlıyor. Fatih Sultan Mehmet’in fethe giderken “Biz toprakları değil gönülleri fethe gidiyoruz” sözü çok manidardır.

Nurettin Topçu’nun “Biz her sınıf kapısını bir fetih kapısı olarak görüyoruz.”Sözü çok manidardır.

O kapılardan girip fethedilmeyen gönül bırakmamalıyız.

Bin yıldır hüküm sürdüğümüz, taşını toprağını ruhumuzla, değerlerimizle ve kimliğimizle yoğurduğumuz  bu vatanda yaşamanın bedeli çok ağırdır.

Bu ağır bedeli daha iki yıl önce bir kez daha yaşadık. Bu bedel, bu coğrafya için ne ilk ne de son bedeldir. Bundan sonra da durmaksızın bedel ödeyişimiz devam edecektir.

Bu bedelin en ağırı da canlarını ortaya koyarak şehitlerimizin ödediği bedeldir. Bu bedeli canlarıyla ödeyecek olan nesilleri sizler  yetiştiriyorsunuz.

Erdem ve ahlakın temele oturtulmadığı, vatan sevgisi, milli ve manevi değerlerimizle birlikte tarih bilincinin esas alınmadığı bir eğitimin hiçbir işe yaramadığını da gözlerimizle gördük. Bu değerlerle bezenmemiş salt eğitimin, telafisi mümkün olamayacak sonuçlar doğurabildiğini kulaklarımızı çınlatan bomba sesleriyle, yüreğimizi yakan kahpe kurşunlarla yaşadık.

İradeleri ellerinden alınmış, kendi değerlerinden kopmuş, emirle yatıp, emirle kalkan, anne-babayı, abi ve kardeşi dahi gözü görmeyecek şekilde gözleri karartılan, kendi çıkarları için her şeyi meşrulaştıran, sadece ülkesini değil, bütün değerlerini dahi yok etmeyi göze alan, sahte ve hain yüzlerle bu toplumu kandıran ve kendi kardeşine dahi kurşun sıkan hain FETÖ neslini bu toplum asla ve asla unutmamalıdır.

En üst seviyede eğitim almış olmalarına rağmen “İlim ilim bilmektir, ilim kendin bilmektir, sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır.” diyen Yunus’un dahi kemiklerini sızlatırcasına bir kendini bilmezlik içerisinde olan bir güruhun 15 Temmuzda bıraktığı kötü izleri ancak ve ancak, temeline ahlakın ve vatan sevgisinin oturtulduğu bir eğitimle yine bizler silebiliriz.

------------------------------------------------------------------

 Kıymetli öğretmen arkadaşlarım,

Bu toprakların yeni Sultan Alparslanlar’a, yeni Ertuğrul Gazilere, yeni Mevlana ve Yunus Emrelere, yeni Fatihlere, yeni Abdulhamitlere, yeni Mustafa Kemallere ve yeni Ömer Halis Demirlere ihtiyacı vardır.

Bu yol meşakkatli, bu yol uzun, bu yol zahmetli. Lakin “Hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilmez.” anlayışını en iyi bilen kişiler olarak sizlerin bu uğurda gösterdiğiniz ve gösterecek olduğunuz fedakârlıklar bu toplumun geleceğini belirleyecektir.

Biz artık; Bedeni Türk, beyni alman, Bedeni Türk gönlü Amerikan, Bedeni Türk, beyni Fransız, Bedeni Türk, gönlü satılmış nesiller yetiştirmeyeceğiz. Nesillerimizi bu toprakların değerleriyle bezeyeceğiz.

Saygıdeğer Meslekdaşlarım;

Bizler; çatışmaya değil, çalışmaya adanmış bir mesleğin,

Bizler; İnsanı iten ötekileştiren değil, gönüllere talip bir mesleğin,

Bizler; maddi imkanlarla değil, kazandığımız manevi değerlerle zengin olan bir mesleğin mensuplarıyız.

Bizler; Sadece apartman inşa eden değil, köklü medeniyetler inşa edecek gönül mimarlarıyız.

Bizler; ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracak olan vatan sevdalılarıyız.

Bütün hayatını, vatanına, bayrağına, inancına, milli ve manevi değerlerine adamış, her öğrencisini evladı saymış, derdiyle dertlenmiş, başarısıyla gururlanmış tüm meslektaşlarımı saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Gününüz kutlu olsun.

                                                                                                                                                                                                   Emin ÇIKRIKÇI   

                                                                                                                                                                                                Milli Eğitim Müdürü